Özgüven Gelişimi

Özgüven Gelişimi

28.02.2022 477

                           ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

     Özgüven, çocuğun kendine yönelik olumlu duygular beslemesi, beceri ve yeteneklerine güvenmesidir. Çocuğun kendisi ile ilgi "ben değerliyim, iyi bir insanım, seviliyorum" düşüncelerine sahip olması ve yapacağı işlerle ilgili " yeteri kadar zaman verilirse ben bunu yaparım" inancına sahip olması özgüven belirtisi için önemlidir. Bunların aksine çocuğunuzun kendisine dair olumlu düşünceleri yoksa, yerine getirmesi gereken sorumlulukları tek başına yapmakta zorlanıp sürekli çevresindekilerden yardım talebinde bulunuyorsa, hakkını araması gereken durumlarda sessiz kalıyorsa, başladığı işlerde zorlandığında çabuk pes ediyorsa ya da hiç başlamıyorsa, tanımadığı kişilerden (garson, kasiyer vb.) bir şey talep etmekte zorlanıyorsa özgüven eksikliğinin belirtilerini gösteriyor olabilir.

     Özgüven doğuştan itibaren oluşur, gelişir ve yaşantılarla şekillenir. Sabit bir şey değil, dinamik bir yapıdadır. Özgüven sahibi kişiler de farklı durumlar karşısında kendisini özgüvensiz hissedebilir ancak bu durumun üstesinden gelebilmek konusunda daha başarılıdırlar. Bunun ana sebebi de özgüven konusunda temel çekirdeğin çocukluk döneminde alınması ile ilgilidir.

     Çocuklarda özgüvenin gelişebilmesi için çocuğun aile içerisinde koşulsuz sevgi gördüğünü ve anne-babanın güvenilir olduğunu hissetmesi önemlidir. Bu sebeple çocuklara "odanı toplarsan seni severim, uslu çocuk olursan seni severim vb. şartlı cümleler kurulmamalı, ebeveynler olarak verilen sözleri tutmak ve tutarlı olmak konusunda hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir. Çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar vermek, yeni insanlarla tanışmalarını ve yeni şeyler deneyimleyebilecekleri koşulları sağlamak, onların beceri ve yeteneklerinin gelişimine katkı sağlamakla birlikte kendilerine karşı güven duygularının gelişimini sağlar ve yeni şeyler denemeye daha açık olurlar. Çocuklar yeni deneyimledikleri becerileri kusursuz bir şekilde yerine getiremeyebilirler. Hatalara karşı anlayışlı olmak, kendi hatalı deneyimlerinizden örnekler vererek cesaretinin kırılmasına engel olmak, bir dahaki sefere neye dikkat ederse doğru sonuca ulaşabileceği üzerine çocuğun düşünmesini sağlamak ve aynı şeyi tekrar tekrar deneyerek gelişen becerilerinin farkına varmaları konusunda desteklemek önemlidir.

     Bunların aksine çocukların yaşlarına uygun sorumlulukları almalarını erteleyen ebeveynler, onların hayatını kolaylaştırmak adına onlara hizmet ederler ve becerilerinin gelişimini, çocuğun "ben yapabiliyorum" inancını köreltirler. Hatalara karşı tolerans göstermemek, çocuğun yavaş yaptığı ya da ebeveyne göre güzel yapamadığı deneyimleri konusunda sürekli uyarılarda bulunmak, yardımcı olmak adına çocuğun yerine o işi tamamlamak arka planda çocuğa sen yetersiz bir çocuksun, tek başına bir şey yapamazsın mesajını vermektedir. Çocuğu sorumlulukları konusunda motive etmek için kardeşleri, arkadaşları, akrabaları ile kıyaslamak başkalarının ondan daha yeterli olduğunu düşünmesine sebep olur. Çocuğun başarılarını takdir etmek konusunda yetersiz kalmak fakat başarısızlıkları konusunda devamlı olarak geribildirimde bulunmak da çocuğun özgüvensiz yetişmesine sebep olmaktadır.

     Bireyin özsaygı ve buna bağlı olarak özgüveni bir kez oluştuktan sonra, zamanla diğer insanların değerlendirilmelerinden etkilenmeden varlığını sürdürür ve bireyin tüm davranışlarını etkisi altına alır. Yapılan araştırmalara göre psikolojik sağlamlık, kriz yönetim becerisi, öfke kontrolü, cesaret, kişisel gelişim insiyatifini alma, güdülenme, olumlu beden algısı, aile uyumu ve akademik başarı ile özgüven arasında olumlu bir etki bulunmaktadır. Bu sebeple çocuklarda özgüven gelişimi aileler tarafından desteklenmelidir.

                                                                                                                                    Berna CANTÜRK

                                                                                                                                 Psikolojik Danışman